Gastroözofageal reflü hastalığı veya diğer adıyla asid reflüsü mide içindeki sıvının özofagus (yemek borusu) içine geri kaçmasıdır. Bu geriye kaçan sıvı hastaların bir kısmında yemek borusuna zarar verebilmektedir. Geriye kaçan sıvı içine mide asidi ve protein sindirilmesinde kullanılan pepsin adlı bir enzim bulunmaktadır. Bu sıvıda yemek borusuna en zararlı madde asiddir. Reflü kronik bir durumdur ve bir defa başladığında genelde hayat boyu devam eder. Reflünün yemek borusunda yol açtığı hasar (özofajit) da kronik bir durumdur. Tedaviye başlandığında yemek borusu iyileşse dahi tedavi bırakıldıktan birkaç ay sonra tekrar aynı duruma gelir. Normal insanlarda da reflü olabilmesine rağmen hastalarda bu reflünün süresi daha uzundur. İnsanın bu asid reflüsünden korunma mekanizmaları mevcuttur. Reflünün çoğu insan ayakta olduğu sürede meydana gelmektedir ve yerçekimi etkisiyle mideye geri dönmektedir. Ayrıca insanlar yutkunurken bu sıvı mideye geri gitmektedir. Ayrıca tükrükte bikarbonat bulunmaktadır. Bikarbonat baziktir ve asidin özofagustaki etkilerini nötralize etmektedir. Bu üç koruyucu mekanizmanın gece uyurken etkileri oldukça azalmaktadır. Yutkunma durur, tükrük salgısı ve yerçekimi etkisi azalır. Bu yüzden asid gece yemek borusunda daha uzun süre kalır ve daha fazla zarar verir. Bazı durumlar insanlarda daha fazla reflüye yol açar. Gebelik bunlardan biridir. Yükselen gebelik hormon seviyelerine bağlı olarak yemek borusunun alt ucundaki sfinkter basıncını azaltır. Ayrıca büyüyen fetüse bağlı karın içinin basıncı artmaktadır. Bu iki etki sebebiyle reflü artmaktadır. Ayrıca yemek borusu kaslarını zayıflatan bazı hastalıklar örneğin skleroderma veya miks bağ dokusu hastalıkları reflüye neden olabilmektedir.
|